21 Temmuz 2013 Pazar

4200. Km Bolonya / İtalya

"Kızıl şehir" orta çağdan bu yana korunmuş, kızıl tuğlalı iç şehri, güzel italyan lokantaları ve şarküterileriyle içeride kalmış ama düzeninin hakkını alan bir kent. Sanayisi gelişmiş tren ağlarının ortasında ve zenginliğini mütevaziliğiyle kapatan güzel bir şehir. Sistiana'dan Bolonya'ya 11,20 € otoyol ücreti ödedik.





Milenium otelde, şehir merkezine çıkan sütunlu yolun hemen başında yerimizi aldık. Aracımızı akşam sekizden sabah dokuza kadar ücretsiz sonra saati 1,20€ olan sokak park alanına bıraktık (mavi çizgili yerler) otel ücreti kişi başı 22€ ve 2€  şehir vergisi. Dinlenmeye gerek duymadan akşam yemeğinde şehir merkezindeydik.
Sanki Sopranos dizisi serinde bir akşam yemeği yiyormuş gibi hissettik neredeyse tüm akşamı yemeğe ayırıp Toskano'nun Chianti şarabı eşliğinde bolonez soslu tortellini ve üzerine tadı hala damağımızda olan yerel çikolata soslu bir tatlı yedik.


Şahaneydi.


4062. Km Venedik / İtalya

OTrieste Venedik otoyolu, Almanya'nın o çok övülen ama yol çalışması yüzünden bizi zora sokan yollarından çok daha keyifli. Otoyol girişinde alnına bilet çıkışta ödeniyor diğer ülkelerdeki gibi geçiş kartları (vignet) almaya gerek yok. 11€ ücreti.
Venedik'e denizin ortasından uzanan yoldan ilerlemek güzel. Girişte hemen sağda bulunan otopark ücreti 26€. Kapalı otopark olmasına rağmen yabancı araçları terasa yönlendiriyorlar 36 derece scaklıkta arabayı bırakırken tekrar o arabanın içine nasıl gireceğimizi düşünüyoruz. Otopark çıkışında ilk köprüden geçtiğimizde, Venedik bambaşka havasını hissettiriyor. Turistlerden yılmış halkı, turizm nimetini sonuna kadar kullanmaya çalışan esnafıyla karışık ama çok farklı bir kent.


Bilindiği üzere ahşap kazıklar üzerinde yükselen sokakları kanallardan oluşan cam sanatının ve romantizmin şehri. Kondolları, maskeleri ile her köşesi turizme yönelik ama turistten hoşlanmayan şehir. Sıcak havada San Marco meydanına kadar her fırsatta dinlenip her çeşmeden su içip elimizi yüzümüzü yıkayıp etrafı izliyoruz. Sıcak parlak ışık fotoğraf çekmeyi de güçleçtiriyor.




Arda bir müzik aletleri müzesine rastlamak hem serinlik hem de heyacan verici. 











3900. Km Sistiana-visogliano / İtalya

Sistiana genelde Trieste çevresinden gelenlerin ya da Vemedik'e geçenlerin uğradığı küçük bir tatil kasabası. Tek amacımız yüzmek ve biraz dinlenmek. Yol kenarı otellerinden birinde gecelik kişi başı 35€ kalacak yerimizi ayarlayıp kendimizi denize attık. Kayalık bir sahili var ama en azından bir kısmı ağaçların altında. Pek işletme ya da hizmet anlayışı olmayan lokantaları var. Suya yol yorgunluğumuzu bırakıp deniz ürünleri yedikten sonra dinlenmeye çekildik.




3871. Km Trieste / İtalya

Ljubljana'dan istemeye istemeye ayrılarak. Akşam dokuz buçukta otele girişimizi ancak yapabildik. nhoteltrieste, çok güzel bir otel gecelik kişi başı 22 € araç için günlük 15€ otopark ve kişi başı 1 € şehir vergisi. Güzel tarihi bir liman kenti. 


Yemek yemek için dışarıya çıktığımızda
Gençlerin meydana çıkan sokaklarda eğllenğini gördük. Orta yaş kanal boyunda yemek yiyordu ve en gençler iskelede gitarlarını almış yedi sekiz kişilik guruplar halindeydi. Sokaklarından belli ki neşeli bir şehir. 
Sabah kahvaltının ardından İtalya için uzun süreli bir internet almak için çıktık. Wind en gelişmiş firması ön ödemeli kartı 30 €, TIM ise kart ve 2 GB internet için 27 € istedi. Vodafon ise 2GB interneti kart konuşma Sms paketleri dahil 15 €'ya verdi.
Tirireste'ninntarihi kapılarından geçip şehri biraz dolaşıp, yüzmek için yakın bir koy ya da tatil yerine gitmek üzere ayrıldık. 







3675. Km Ljubljana / Slovenya

Zagrep'te düşen moralimizin ardından Slovenya'nın şahane ormanlık, nezih sakin yollarından başkentine ulaştık, merkezi olduğunu düşündüğümüz yerde kolaylıkla bir boş pak alanı bulduk saati 0,80 € dan park biletimizi aldık. Telecom'dan 12 € ya 200 mb'lık internet. İlgili hoş sohbet bir görevli keyfimizi yükseltti. Merkezden nehir kenarına indiğimizde hayatımızın şaşkınlığını yaşadık. Bir kent bu kadar güzel olabilir mi?

İlk meydanda yan yana yapılmış üç köprü bizi karşıladı. Köprüden geçtiğimizde dünyamız da değişti. Ne harika bir şehirsin Ljubljana.


Her sokağında ayrı fotoğraf çekmek, her kafesinde bi şeyler yiyip içmek karesini keşfetmek istedik.


Hikaye dolu sokaklardan ilerledikçe, heyecanlandık ve yürümeye devam ettik.


Tepedeki şato'ya kadar yürüdük. Teleferikle de çıkmak mümkündü. 








Ayrılmayı hiç istemedik ama denizle buluşma fikri ağır bastı. Konaklamadan devam ettik.









19 Temmuz 2013 Cuma

3550. Km Zagrep / Hırvatistan

Zagrep'e gelebilmek için Avusturya ve Slovenya'yı Kuzey güney yönünde hızla geçtik. Zagrep Atilla İlhan şiiriyle, okuduğumuz kitaplar içerisinde sık sık anılmasıyla görmek istediğimiz şehirdi. Bakımsız bir şehir girişinin ardından şehir merkezine yakın bir yere park ettik. Merkezde bi T-Mobile bayiiinden 24 saat sınırsız internet paketini 9€ 'ya aldık. Şehirde Avrupa birliğine tam üye olamamış diğer ülkelerde olduğu gibi yerel para kullanılıyor Kuna. 1€ = 7,5 Kuna. Hırvatistan girişinde de pasaport kontrolü var. Yalnızca durup pasaporta giriş kaşesi vurup devam ediliyor. Bagaj ya da detaylı kontrol yok. Zagrep'e kadar da oto yol ücreti 13 Kuna.
Zagrep'te bulduğumuz otel larasapart çok konforlu olmasa da iyi bir işletmecisi var kişi başı 24€ ve 1€ şehir vergisi. Kahvaltı almadan toplam 100 € otel için veriyoruz. Zagrep merkezi, tarihi yapılarıyla. Her an hareketlenecek, kalabalklaşacakmış gibi duran meydanıyla güzel görüntü veriyor. Ama hareketlenmiyor. Durgun sakin bir şehir. Ya da Prag ve Budapeşte'den sonra bizi heyecanlandıramıyor. Biraz fotoğraf çekip taze deniz ürünlerinden güzel bir yemek yiyip dinlenmek üzere otele dönüyoruz ve sabah kahvaltıyı bile Zagrep'te yapmaya gerek olmadığını düşünüp yola çıkıyoruz. Yolumuzu 1000 km uzattığımız Zagrep bizim için biraz hayal kırıklığı.










16 Temmuz 2013 Salı

3450. Km Graz / Avusturya

Graz girişinde 3443. Km'de 31 lt yakıtı 41€'ya aldık.
Graz görüntü olarak çok güzel bir şehir. Düzenli, 19. Yy sonu 20. Yy başıları yapımı korunmuş bir mimariye sahip. Ama büyük eksik şehirde kimse yok. Bom boş sokaklar. Sokakta gördüğümüz iki insandan biri park görevlisiydi. Sokakalara araç çekmek mümkün saat başı ücreti yol kenarındaki makinelerden yaptık. 50 dk 1€. Park görevlisi sürekli araç camlarına bırakılmış fişleri gözlemliyor. Biz yedi dakika geciktiğimiz için aracın başındayken ceza yiyorduk. Güzel kahvaltı, durgun, sessi bir sabah bir sonraki durağımız için bize enerji verdi



.