Cumartesi gecesi burada olmayı özellikle hesaplamamıştık ama büyük şans olduğunu gördük.
Tuna nehri üzerine çekilmiş tekne ve mavnalardan oluşan büyük diskoların kapısında, cumartesi sabahı saat 6 da giriş için bekleyen insanları gördük.
Tek gecelik konaklama için yine tarihi bir otel bulduk, daha konforsuz ama oldukça ucuz. Aradığımız kriterler, temizlik, Wi-Fi, yatak, banyo ve kahvaltı olduğundan kişi başı 20€ fiyat oldukça iyi. Eski şehrin tam ortasında olması ve görmek istediğimiz her yere yakın olması bizim için çok önemli.
Pazar günleri neredeyse her yer kapalı. Bu nedenle internet için yeni bir hazır kart bulmak çok zor olacak. Gazete büfeleri kart satıyor, fakat microsimleri ya da sim kesicileri yok.
Dinar kullanmayı tercih ediyorlar ama Euro'da kullanılabiliyor. Kur bilgisi önemli, genelde kuru bize soruyorlar 1€ = 114 Dinar.
Belgrad gece hayatının cuma ve cumartesi güneleri sınırsız yaşadığından, pazar gününe enerji bırakmamışlar. Akşam vaktine kadar sokaklar bomboş terk edilmiş şehir görünümünde.
Tarihi doku özenle korunmuş hatta Birleşmiş Milletler'in bombaladığı savunma bakanlığı binası, şehir için çirkin görünse de bomba izleriyle bırakılmış.
Eski şehrin tarihi dokusu oldukça keyifli.
Yiyecek ve içecek ucuz. 300 dinara (3€) büyük boy pizza ve yanında bira içmek mümkün. Marketler bu konuda daha da ucuz.
Belgrad'ın bizim için önemi ise Sait'in aramıza katılması. Artık ekip dört kişi.
Panoromik şehir de buradan izlebilir.
Kaleye ulaşılırken eski şehrin ortasından geçen yolu kullanmak gerek. Belgrad'ın en eğlenceli caddesi. Tarihi binalarda kafeler ve bistrolar, özenli vitrinler. Cadde neşeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder